SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2552 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

11 - (2552) حدثني أبو الطاهر، أحمد بن عمر بن سرح. أخبرنا عبدالله بن وهب. أخبرني سعيد بن أبي أيوب عن الوليد بن أبي الوليد، عن عبدالله بن دينار، عن عبدالله بن عمر؛ أن رجلا من الأعراب لقيه بطريق مكة. فسلم عليه عبدالله. وحمله على حمار كان يركبه. وأعطاه عمامة كانت على رأسه. فقال ابن دينار: فقلنا له: أصلحك الله! إنهم الأعراب وإنهم يرضون باليسير. فقال عبدالله: إن أبا هذا كان ودا لعمر بن الخطاب. وإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "إن أبر البر صلة الولد أهل ود أبيه".

 

{11}

Bana Ebû't-Tahîr Ahmed b. Amr b. Şerh rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehh haber verdi. (Dediki): Bana Saîd b. Ebî Eyyûb, Velid b. Ebi'l-Velid'den, o da Abdullah b. Dinar'dan, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdikî,

 

Bedevilerden bir adam, kendisine Mekke yolunda rastlamış. Abdullah ona selam vermiş ve kendisini binmekte olduğu bir eşeğe bindirmiş. Başında bulunan bir sarığı da ona vermiş, İbnü Dinar demiş ki: Biz kendisine :

 

— Allah hayrını versin! Bunlar bedevilerdir; bunlar aza da razı olurlar, dedik. Bunun üzerine Abdullah şunu söyledi:

 

__ Bunun babası Ömer b. Hattab'ın dostu idi. Hakikaten ben Resûlullah (Sallalluhu Aleyhi ve Sellem)'i :

 

«Şüphesiz ki, iyiliğin en iyisi, evlâdın baba dostlarını sılada bulunmasıdır.» buyururken işittim.

 

 

12 - (2552) حدثني أبو الطاهر. أخبرنا عبدالله بن وهب. أخبرني حيوة بن شريح عن ابن الهاد عن عبدالله بن دينار، عن عبدالله بن عمر؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم قال "أبر البر أن يصل الرجل ود أبيه".

 

{12}

Bana Ebû't-Tâhir rivayet etti. (Dodiki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Hayve b, Şureyh, İbni'l-Hâd'dan, o da Abdullah b. Dinar'dan, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«İyiliğin en iyisi, kişinin baba dostuna sılada bulunmasıdır.» buyurdular.

 

 

13 - (2552) حدثنا حسن بن علي الحلواني. حدثنا يعقوب عن إبراهيم بن سعد. حدثنا أبي والليث بن سعد. جميعا عن يزيد بن عبدالله بن أسامة بن الهاد، عن عبدالله بن دينار، عن ابن عمر؛

 أنه كان إذا خرج إلى مكة كان له حمار يتروح عليه، إذا مل ركوب الراحلة. وعمامة يشد بها رأسه. فبينا هو يوما على ذلك الحمار. إذ مر به أعرابي. فقال: ألست ابن فلان بن فلان؟ قال: بلى. فأعطاه الحمار وقال: اركب هذا. والعمامة، قال: اشدد بها رأسك. فقال له بعض أصحابه: غفر الله لك! أعطيت هذا الأعرابي حمارا كنت تروح عليه، وعمامة كنت تشد بها رأسك! فقال: إني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "إن من أبر البر صلة الرجل أهل ود أبيه، بعد أن يولي" وإن أباه كان صديقا لعمر.

 

{13}

Bize Hasen b. Ali El-Hulvânî rivâyet etti. (Dediki): Bize Ya'kub b ibrahim b. Sa'd rivayet etti. (Dediki): Bize babamla Leys b Sa'd hep birden Yezid b. Abdillah b. Usame b. Hâd'dan, o da Abdullah b. Dinar'dan, o da İbni Ömer'den naklen rivayet ettiki,

 

Kendisinin bir eşeği varmış. Mekke'ye çıktığında deveye binmekten bıktığı zaman onun üzerinde rahatlanırımış. Bir de başına sardığı sarığı varmış. Bir gün bu eşeğin üzerinde iken aniden yanından bir bedevi geçmiş. Abdullah (ona) :

 

  Sen filân oğlu filânın oğlu değil misin? diye sormuş. Bedevi :

 

  Evet! cevâbını vermiş. Abdullah hemen eşeği ona vermiş. Ve :

 

  Buna bin! demiş. Sarığı dahi vererek :

 

  Bunu başına sar! demiş. Bunun üzerine arkadaşlarından biri Abdullah'a :

 

  Allah sana mağfiret buyursun. Bu bedeviye üzerinde rahatlandığın bir eşek verdin. Bir de sarık verdin ki, onu kendi başına sarıyordun, demiş. Abdullah ;

 

  Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«Kişinin babası öldükten sonra baba dosîlarına sılada bulunması, iyiliğin en iyisindendir.» buyururken işittim. Bunun babası da Ömer'in dostu idi, demiş.

 

 

İzah:

Bu hadîs-i şerif baba dostlarına sılada bulunmanın faziletine delildir.

 

Sılada bulunmaktan murad; onların ziyaretlerine gitmek, kendilerine ikram ve ihsanda bulunmak, gerekirse yardımlarına koşmaktır. Buna sebep baba olduğu için, dostuna yapılan her nevi ihsan ve ikram babaya da yapılmış gibi olur. Annelerle dedelerin, hocaların, karı ve kocaların dostlarına yapılan ikram da aynı hükümdedir. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Hz. Hatice'nin dostlarına yaptığı İkramı evvelce görmüştük.

 

Hadîs-i şerif baba hakkının pek büyük olduğuna da işaret etmektedir. Çünkü babanın dostlarına yapılan ikram ve ihsan, iyiliğin en faziletlisi olunca bizzat babaya yapılan ikramın faziletini dille ta'rife imkân kalmaz.